Ana içeriğe atla

Ülkem canım ülkem..





Siyasete pek bulaşmamaya çalışıyorum aklımca blogta.. Tırsıyorum napim elimde değil.. Ama artık bir kaç cümle etmek ihtiyacı hissettim..


Canım ülkem güzel ülkem ne hallere geldi içim yanıyor..

Kapı komşulardan hepsi farklı dinlere inanırken güllük gülistanlık geçinen halk; benim beyazım seninkinden  daha beyaz diye öldürecek birbirini..

Üstelik sınırlar o kadar keskin ki; farklı gibi görünen iki grupla aynı düşünceyi taşıyamazsın.. Misal; biz ailecek hem ( sadece özel gecelerde bile olsa ) Kur'an okur az buçuk namaz kılarız; hem Atatürk'ü severiz.. Ama şu an öyle bir inanış var ki; biraz dini inancı olan herkes sanki Atamdan nefret ediyor, veya Atatürk'ü seveceksen dinsiz olmalısın..


Kürt gelinler damatlar var ailemizde ve severiz onları. Kürt arkadaşlarımız var.. Onlarla konuşunca kimse kan kasın istemiyor. Ama toplumun geneline bakınca sanki hiç bir Türk yanında Kürt istemiyor, hiç bir Kürt Tüklere katlanamıyor..

Çok saygılı ,mahcup ( en azından bana öyle davranan ) { bu açıklamayı yapa ihtiyacı hissetmiş olmak bile acı } suriyeli mülteciler tanıyorum.. Diğer taraftan ben de hepsinden korkuyorum potansiyel bombacı diye..

Binada komşularımdan sadece birisi akedemik kariyer sahibi. Diğerleri ilk ve orta dereceli okulları bitirmişler. Ben hepsi ile selamlaşıp hal hatır sormaya çalışıyorum, ama biliyor musunuz bu eğitim seviyesi farkı bile bir ayrışmaya dönüşmüş durumda..


Klasik bir örnek var ya hani; bir deste çırayı bölmeye kalksan bölünmez ama parça parça incecik alırsan eline; paramparça yapabilirsin.. İşte tam da bu aşamadayız sanki... Eşi kendisi gibi düşünmüyor diye mahkemeye veriyor adam daha ne kadar bölünebiliriz ki!! Toplumun en küçük birimi aile bile paramparça..


Çocuk gelinler, kızlar okusun vs diye konuşulurken şimdi bir dini görevli çıkıp " 18 yaşındaki birisinin zinasına karşı çıkmıyorsan, 17 aylık bir bebeğe yapılan tecavüze karşı çıkman timsah gözyaşıdır" diyebiliyor.. Veya " oruçlu iken tecavüze uğrayanın orucu bozulmaz.." he tamam sağol tecavüz edilebilirim yani ne mutlu o lalaa...

Eskiden üvey babalardan kız anneleri korkardı, şimdi erkek çocuklara tecavüz edip barsaklarını koparabiliyor bir üvey baba, ve anne düştü diyerek götürüyor hastaneye.. Yada bir üvey anne oklava sokabiliyor çocukların makatına...

Bir şehit haberi ile ortalığı ayağa kaldırırken medya- halk, şimdi 1 ayda 400 şehit var kimsenin umurunda değil..Akan kan yerde kalıyor.. Üstelik bubi tuzaklarına bilerek yollanıyor eğitimli askerler..

İŞID ın özellikle İstanbul ve Antalya ağırlıklı ama Türkiye genelli bir kimyasal gaz saldırısı yapacağı konuşuluyor.. İsrail ABD vatandaşlarını çekiyor..

İnsanı ölümden eceli korurmuş.. Lakin tedirgin olmamak elde değil...

Lut kavmini tersten ilişkileri var eşcinsellik var diye toptan helak eden Rabbim; Peygamberime " senin ümmetinde toptan helak yapmayacağım" diye söz vermiş..

“Hâlbuki sen onların içinde iken Allah onlara azâb edecek değildi. Onlar istiğfâr ederken de Allah onlara azâb edici değildi.” (Enfal, 33)

Ebu Musa (ra) anlatıyor: ""Resûlullah (asm) buyurdular ki: 
"Allah Teâlâ Hazretleri (şu ayetle) ümmetim için bana iki eman indirdi: 
1. Sen aralarında olduğun müddetçe Allah onlara (umumi bir) azab vermeyecektir. 
2. Onlar istiğfarda bulundukları müddetçe, Allah onlara azab vermeyecektir" (Enfal, 33). 


“İşte (haddi aşarak ömrünü) isrâf eden ve Rabbinin âyetlerine îmân etmeyeni böyle cezâlandırırız.  Âhiretin azâbı ise, elbette daha şiddetli ve daha devamlıdır. Onlardan önce (yaşamış) olan nice nesilleri (böyle zulümleri sebebiyle) helâk edişimiz, kendilerini hâlâ yola getirmedi mi? (Hâlbuki) onların meskenlerinde dolaşıyorlar. Şübhe yok ki bunda, (doğru) akıl sâhibleri için nice ibretler vardır. Eğer Rabbin tarafından önceden verilmiş bir söz (bir hüküm) ve ta‘yîn edilmiş bir ecel (kıyâmet vakti) olmasaydı, (bunlara da azab) elbette (hemen) lâzım olurdu!” (Ta-Ha, 127-129)


İşte bu yüzdenmiş bu kadar zalimin hala hayatta olması, koca dünyanın bizim millet dahil helak olmaması...

Rab; kulları iyice darda kalıp "ya Rab nerdesin yetiş" diyince gelirmiş yardıma..


ya Rab, yetiş imdada, neredesin!!??...



Bu blogdaki popüler yayınlar

Synacthen Depot 1mg Ampul

Şimdi diyebilirsiniz bu nasıl bir yazı başlığı.. Başlık değil ilaç adı.. Haklısınız da.. Amacım bu ilaç hakkında yazmak..İlaç nedir , nerelerde kullanılır, bizimle alakası ne; ne tür etkileri var.. E bunların hepini bir başlığa sığdıramayınca ilacın adı en iyi başlık oldu :D Önce teknik bilgilerden başlayalım.. Nedir bu synacten.. Synacthen depot 1mg ampul kas içine yapılan bir enjeksiyon.. " Kabadan " iğne.. Böbrek üstü bezlerinin çalışmasını sağlayan bir ilaç. Böbrek üstü bezi çalışıyor mu diye test için de kullanılıyor. ACTH -adrenokortikotropik hormon  takviyesi..Vücudun kendi ürettiği steroidlerin artırılması ilk hedef genel olarak. Kortizol , glokokortikoid, mineralokortikoid, androjen.. Ülseratif kolit, crohn, romatizma, kanser gibi hastalıkların yanında bazı nöbet çeşitlerinde de kullanılıyor. Dünyada ESESS tedavisinde birincil tercih ACTH takviyesi.  Ayrıca diğer epilepsi türleri ve otizm için de kullanılıyor. Biz ESESS için kullanıyoruz.

Ayak bağı kesme

Fotoğraf alıntı.. Selam kizlaarrr.. Simcik şöyle bir durum mevzuu bahis.. Malumunuz benim minnak bir miktar geriden gelmekte..21 aylık henüz yürümedi. Başka şeyler de var tabii dee, bu yazının konusu geç yürüme~ yürüyememe..

Reflu ah reflu...

Ertuğrul doğduğu günden beri reflu sorunu yaşıyor. Biz hep patalojik bir reflu dedik ama doktorlara anlatamadık. Biz de de hata var gerçi, çocuk gastroentroloji ye gitmedik hemen.. 4 ay bittiği sıralarda kilo persentili artık %2ye kadar düşünce yeter dedik gittik.. Gastrotuss baby diye bitkisel içerikli ve zor bulunan ithal bir şurup yazdı doktor. Firma ile iletişime geçip yakın eczanelerden birisine göndermesi ile ulaşabildik ilaca. Hemen etkisi başladı. Kusmalar ciddi oranda azaldı, hatta gaz sancıları bile azaldı. ( aslında çocuğun midesi yandığı için kıvranıyor biz de gaz sanıyor idik muhtemel)