Özür, düzeltme, teşekkür,vs..

Sevdiğim insanları kırdığım zaman ben de kırılıyorum.. Siz de öyle misiniz bilmem.. Fazlasıyla alıngan, kırılgan hatta bazen fazla ve çabuk sinirlenebilen bir yapım var işin kötüsü..

Geçenlerde bir yazımda Nuhun gemisi çocuk terapi ve aile danışmanlık merkezinde yapılan zam yüzünden canımın sıkkın olduğunu yazmıştım.. Ancak yanlış kelimeler seçmiş olmalıyım ki yanlış anlaşılmışım.. Bunu hem yazımın altındaki yorumlardan anlıyorum; hem de merkezdeki arkadaşlar bir şekilde haberdar olmuşlar yazıdan ve çok kırılmışlar.. :/

Zaten bu sabah gittiğimde bir burukluk vardı hepsinin yüzünde. Daha bir soğuk gibiydiler.. Meğer bu yüzdenmiş demek ki.. Siz olsanız kırıldığınız insana ister istemez yansıtmaz mısınız..

Konuyu baştan özetleyerek başlayım..

Ertuğrul'um canım oğlum psikososyal motor gelişim geriliği olan ; şu anda 21 ayıın bitirmiş bir çocukcuk.. 4 aydır nuhun gemisi çocuk terapi ve aile merkezine gidiyoruz. Özel eğitim, oyun terapi,fizyoterapi,duyu bütünleme ve bol sevgi alıyoruz.

İlk konuşmamızda haftada 3 gün, 1.5 saat olarak başlayalım; 3+3 ay devam edelim diyerek anlaştık..Sonra yeni düzenlemeler oldu. Hem saatlerin uygulanışında hem de 3 ay bitiminde fiyatta..

İşte bu düzenlemer bende oldukça büyük bir can sıkıntısına sebep oldu.. Ancak bu cansıkıntısı tamamen benimle, hayat şartlarıyla, kapitalizmin getirdiği dünya gerçekleri ve ülkemiz şartlarıyla alakalı bir durumdu. Ben can sıkıntımı, üzüntümü paylaştığım bir yazı yazdım kendimce; ama bu yazıda farkında olmadan Nuhun gemisi çocuk terapi ve aile danışmanlık merkezini ve dünya tatlısı sahibi Mine hanımı kötülemiş olmuşum. Bugün mine hanımcım bana "o yazıda beni yerden yere vurmuşsunuz" dediğinde gözlerim doldu..

Evet bu fiyat artışı beklenmedik bir durumdu. Ve evet canımı çok sıktı.. Ama beni asıl üzen fiyatın artması değildi. Fiyat arttığı için benim bunu karşılamakta ciddi manada zorlanacak olmam; ve bu yüzden ders saatlerinin azalmak durumunda kalmasıydı..

Yoksa; ilk başladığımız zaman 18 saat -seans olarak anlaştık. Sistemleri değişti; öğretmenleri Ertuğrul bu şekilde faydalanamıyor dedi, il 3 aylık dönemi 24 saate çıkardılar ama bana tek laf etmediler bununla ilgili..bunu başka kim kime yapar ki.. Babalarının oğlu değil oğlum..
Yapılan zammı da bana yarı fiyatının bile atında yansıttılar aslında.. Yani 18 sate diğer danışanların ödediği ücretin yarısının altında bir ücret ödüyorum.. diğer danışanların halini düşünemiyorum bile..

Ertuğrul şu an 21 aylık.. Ama gelişimi henüz 12 ay... 4 ay önce derslere başladığımız zaman gelişimi bazı alanlarda 6 ay civarında idi.. Bazen umutsuzluğa kapılıyorum doğrudur; ama oğlumun maşallah büyük bir hızla ilerlediği de bir gerçek.. Bu ilerleme haftada 3 gün ayda 24 seans ders ile oldu.. Şimdi ise elimde olmayan sebepler yüzünde bu dersleri 18 seansa düşürmek zorunda kaldım..

Bu zamanlar dönüşü olmayan, bir daha gelmeyecek olan zamanlar.. Ve oğlum kaçırıyor... İşte bana koyan , canımı sıkan şey bu..

Nuhun gemisi çocuk terapi ve aile danışma merkezinin sahibi Mine Nişlioğlu. 9 yaşında bir oğlu var. Noah.. Merkeze adını veren Nuh.. Herşey çok güzel giderken 18 aydan sonra birden bire dünyası başına yıkılan; otizm spectrum teşhisi alan bir oğlu olan bir anne.. Bir "abla"..

Mine hanım kendi oğlunun eğitimleri sırasında bütün merkezleri dolaşıp eksiklikleri görmüş. Hem Türkiye'de hem Amerika'da eğitim almış Noah.. Bu sayede Mine hanım, zaten psikoloji eğitimi almış olmanın da verdiği avantajla kendisine pek çok şey katmış..

Nuhun Gemisi Çocuk terapi ve aile danışma merkezi şu an İstanbul'da (aslında Türkiye'de) en iyi merkez.. Çünkü bir kere her şey bir arada.. Özel eğitim, fizyoterapi, oyun terapi, duyu bütünleme ve konuşma terapisi...en büyük artı ise ekip..

Ayşim incesulu, Funda Korkusuz Poyraz, Tuğba Karabulut, Banu Bahçeci... Ve tabi Mirey Someil ve Mine Nislioglu..

Hem alanlarında yetkinlikleri hem insanlakları ile baş tacı hepsi..

Biz milletçe hep ararız ya "kaliteli ama ucuz " olsun diye... İşte burası tam burası... Diğer merkezler en az 2~3 kat pahalı. Üstelik aynı amaçla gidilecek yerler için söylüyorum tabi ki, ne kalite ne hizmet anlayışı aynı değil.. Tavırlar , bakış açıcı,yaklaşım..Her şeyi ile farklı..

E derdin ne o zaman dediğinizi duyar gibiyim.. En ucuz bile pahalı olunca dert oluyor efenim.. Ama onların da yapabileceği pek bir şey yok. Kira, vergiler, hele stopaj ( bi dükkan sahibine kira veriyorsunuz, bir de kiradasınız diye devlete kira veriyorsunuz aylık kira kadar) , maaşlar vs derken..sonuçta dönmesi gereken bir çark var..

Velhasılı.. Benim derdim Nuhun gemisi çocuk terapi ve aile danışma merkezi ile, çalışanları ile vs değil; sistemle ve kendimle.. Kapitalizmin getirdiği şartlar ile başa çıkamıyor olmam; oğluma yetemiyor olmanın verdiği vicdan azabı, zamanın hızla akıyor olması..vs.. 

Yanlış anlaşılmadan dolayı öncelikle Nuhun gemisindeki herkesten sonra sizlerden özür dilerim..Oradaki ekip oğluma karşı bir öğretmen değil abla gibiler, bana karşı hem saygı hem sevgili hem anlayışlılar.. Eğitime giderken ağlayarak değil gülerek gidiyor oğlum var mı ötesi..Son 4 ayda gördüğüm bütün gelişmeler için, 7/24 destekleri için sonsuz teşekkür ederim..Gecenin bir yarısı Ertuğrul yeni bir şey yaptı diye whatsapp tan gönderdim de bu saatte niye rahatsız ediyorsun demediler aksine benimle birlikte sevindiler hep.. ya da bu niy eolmuyor didye dert yandığımda seansı beklemeden fikir verdiler şöyle deneyelim böyle yapalım diye.. Sağolun var olun..

Öyle işte.. umarım bu sefer derdimi anlatabilmişimdir.. Saat gecenin 2si; yazıyı yazabilmek için ancak fırsatım oldu.. oğlan uyusun diye bekledim ama hala uyanık eşşek.. Uykusuzluktan ölüyorum.. Sürç-i lisan ettiysem affola..

Sevgiyle..