Ana içeriğe atla

3 Aralık Dünya Engelliler Günü



Bugün Dünya Engelliler Günü..

Anneler günü , sevgililer günü vs gibi tek günde kalmaması gereken ama çoğunlukla kalan bir gün..

Bugünün amacı aslında farkındalık..

Gözleri görmeyenler de yaşıyor bizimle aynı dünyada..
Kulakları duymayanlar var hayatta..

Duysa bile konuşamayanlar..
Yürüyemez durumda olanlar...

Yemek yiyemeyip tüp ile beslenenler..
Nefes alamayıp cihaza bağlı olanlar..

Yaşı çok olup gelişimi o yaşta olmayanlar...

Kaç gün daha yaşayabileceği meçhul olanlar...

Hepimiz birlikte yaşıyoruz..

Siz küçümseyen gözlerle bakınca hayat onlar için daha kolay olmuyor..

Acımanız daha mutlu etmiyor ..

Siz önce farklı olsalar bile insan olduklarını kabul edin bizim çocuklarımızın.. İnsan diyorum zira onlar da nasipse büyüyecekler.. Sadece çocukları  değil yetişkin görünümünde olan engellileri de kabul edin hayatınızda..

Kabul edin, fark edin.. Onlar da var.. Biz de varız..

Herkes her an bir engelli olabilir..
Bir trafik kazası, bir ev kazası  belki bir pıhtı...


İki hücre birleşip zigot olmuş ise artık, O 'nun da sizin kadar hakkı var bu dünyada..

Kimsenin kimseye bir uzvu daha az çalışıyor, biz uzvu yok, bir kromozomu eksik, bir kromozomu fazla diye eziyet etmeye hakkı yok hayatı...

Engelliler günü farkındalık getirsin..

....


Yorumlar

  1. İnsanı insan yapan ne kolu,ne bacağı, ne gözleri, ne de kulaklarıdır. İnsanı insan yapan temiz kalbidir. Önemli olan da kalbin engelli olmamasıdır. En büyük engel de sevgisizlik sanırım. Sosyal medya da seni takip ediyorum Tuğbacım. Oğluşunla birlikte verdiğin mücadeleci ruhun, sevgin, emeklerin, takdir ettiğim annelerdensin. Rabbim kolaylık, sabır ve şifa versin. O minik oğlunu da öpüyorum.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim canım . ben de seni takipteyim aslinda 😁😁 sevgiler

      Sil
  2. Bugün çok güzel bir belgesel izledim, açıkcası bilmiyordum engelliler günü nedeniyle olduğunu ve öyle bir açıklama da yapmadılar. Sadece bir çocuk vardı, karma eğitime gidiyordu ve onun gözünden ve sınıf arkadaşlarının gözünden veriyorlardı bir günü nasıl geçiyor diye. Çocuklarla röportaj falan yapıyorlar, "D. bizden daha yavaş yapıyor ve o nedenle biz diğer sınıflardan daha yavaş gidiyoruz derslerimizde ama bu bize derslerimizi tekrar edecek zaman veriyor hem de D daha kolay öğrenebiliyor, bizim için de çok iyi" diyordu bir çocuk. Diğeri "bahçede bazen D.yle oynuyorum, çok gülüyoruz beraber" diyordu, diğeri "D. ile ödevimi yapmayı çok seviyorum çünkü o diğer çocuklar gibi hızlı yapmıyor, benim gibi resim yapmayı seviyor" diyor.. Çok güzeldi, hiç yorum ya da bilgilendirme yoktu, öyke sade ve doğal yansıtmışlar ki.. Kimse çocukların ağzına koca koca laflar sokmamış, hep kendi yorumları olunca çok içtendi.. Çok duygulandım ve dedim acaba hayatın hangi aşamasında başımıza ne geliyor da böyle düşünen insanlarken büyüyünce böyle sade bir kabul ediş ve sevgi gösteremiyoruz..? Tuhaf.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocukluğumuzu nerede kaybediyoruz ben de merak ediyorum..Güzel bir belgeselmiş. İzlemek ister miydim diye düşündüm; sanırım ağlamaktan izleyemezdim..

      Sil
  3. Bu günlerin kutlanmasinin pek de anlami yok aslinda. Yil boyunca ne yapiliyor ona bakmali. Engellilerin de diger insanlar kadar yasam hakki var. Hayatlarini kolaylastiracak ne yapiliyor? Avusturyada engelli cocuk ve yetiskinlere gösterilen özeni gördükten sonra ülkemde reva görülenden utaniyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dışarıda diğer ülkelerde nasıl bilmiyorum. Ben Ertuğrul 'dan önce de pek çok konuda yetersiz olduğumuzu düşünüyordum.. Hala eksik olduğumuz görüyorum.. Kamusal alanda evet eksikler var ama bizim asıl eksiğimiz insanlığımızda.. Geleneksel oyunlarında bile engelli taklidi yaparak eğlenen bir topluluktan ne beklenebilir ki..

      Sil
  4. Engelliler yokki canm ENGELLEYENLER var malesef. Yoksa sen ben o hepimiz eşitiz. Ertuş kocaman olmus görmeyeliii yaa masallahh ayakta gördügme sevindim😘

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayakta durmayı öğrenmeye çalışıyor teyzesi..

      Sil
  5. heeey seni burda görmek ne güzeeeel :) instada görüyom zaten deee asıl yerimiz blog yaniii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blog ziyaretlerine çok fazla çıkamıyorum ama buraya geliyorum aslında ara ara deep :) seni görmek de güzel.. öpüyorum :)

      Sil
  6. Canım valla yazılarını özlemişim arada sen gelsene bloğa yaa.Değerli paylaşımın için teşekkürler 😊❤

    YanıtlaSil
  7. en büyük engelin zihinlerde olduğu bir dönemde yaşıyoruz maalesef.yazacak ne çok şey var bu konuda.ama dediğim gibi önce insanın zihninden başlamalı.öğrencilerime bu bilinci oluşturmak için çok mücadele veriyorum .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. öğrencilerinizin karşılaşacağı engelliler ve anneleri adına teşekkür ediyorum..

      Sil
  8. Elimde hastam için yurtdışından aldığım 1mg SYNACTHEN AMPUL var. 0533 635 50 28

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu konuda sen de bir şeyler söylemek ister misin ? Haydi durma sen de fikrini söyle :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Synacthen Depot 1mg Ampul

Şimdi diyebilirsiniz bu nasıl bir yazı başlığı.. Başlık değil ilaç adı.. Haklısınız da.. Amacım bu ilaç hakkında yazmak..İlaç nedir , nerelerde kullanılır, bizimle alakası ne; ne tür etkileri var.. E bunların hepini bir başlığa sığdıramayınca ilacın adı en iyi başlık oldu :D Önce teknik bilgilerden başlayalım.. Nedir bu synacten.. Synacthen depot 1mg ampul kas içine yapılan bir enjeksiyon.. " Kabadan " iğne.. Böbrek üstü bezlerinin çalışmasını sağlayan bir ilaç. Böbrek üstü bezi çalışıyor mu diye test için de kullanılıyor. ACTH -adrenokortikotropik hormon  takviyesi..Vücudun kendi ürettiği steroidlerin artırılması ilk hedef genel olarak. Kortizol , glokokortikoid, mineralokortikoid, androjen.. Ülseratif kolit, crohn, romatizma, kanser gibi hastalıkların yanında bazı nöbet çeşitlerinde de kullanılıyor. Dünyada ESESS tedavisinde birincil tercih ACTH takviyesi.  Ayrıca diğer epilepsi türleri ve otizm için de kullanılıyor. Biz ESESS için kullanıyoruz.

Ayak bağı kesme

Fotoğraf alıntı.. Selam kizlaarrr.. Simcik şöyle bir durum mevzuu bahis.. Malumunuz benim minnak bir miktar geriden gelmekte..21 aylık henüz yürümedi. Başka şeyler de var tabii dee, bu yazının konusu geç yürüme~ yürüyememe..

Reflu ah reflu...

Ertuğrul doğduğu günden beri reflu sorunu yaşıyor. Biz hep patalojik bir reflu dedik ama doktorlara anlatamadık. Biz de de hata var gerçi, çocuk gastroentroloji ye gitmedik hemen.. 4 ay bittiği sıralarda kilo persentili artık %2ye kadar düşünce yeter dedik gittik.. Gastrotuss baby diye bitkisel içerikli ve zor bulunan ithal bir şurup yazdı doktor. Firma ile iletişime geçip yakın eczanelerden birisine göndermesi ile ulaşabildik ilaca. Hemen etkisi başladı. Kusmalar ciddi oranda azaldı, hatta gaz sancıları bile azaldı. ( aslında çocuğun midesi yandığı için kıvranıyor biz de gaz sanıyor idik muhtemel)