Ana içeriğe atla

Ertuğrul'un Doğumu..






Ne zamandır yazayım diyordum.. Bir fırsat ayıramadım.. Ertuğrulum'un yeni yaşının geldiği şu zaman iyi bir zaman.. E o zaman hadi buyurun...

Ertuğrulum 40+4 te doğdu.. Zorla alındı aslında :D

Ertuğrulum'a hamile iken SAT bir kere düzenlendi.. Bir erkene alındı bir ileri çekildi..Kafa çevresi ve femur uzunluğuna göre en son belirlenen yaşı 39 hafta 5 gün iken Cuma günü son kontrole gitmiştim yanlış hatırlamıyor isem.. 
Doktorum Ertuğrul'a son bir hafta zaman.. Haftaya Çarşamba'ya kadar geldi geldi, gelmezse Perşembe suni sancıyı veriyorum dedi..


Ertuğrul da gelmedi :D


Sıpacığım 36 haftalık iken çekilen ilk NST de rahim kasılmaları %65 idi. Bu çocuk erken gelecek dedik.. Sonraki NST ler hep azalarak devam etti.. %50 ler 40 lar derken..Doğum için hastaneye yattığımda %2 idi..
Gelmekten vazgeçti ne olduysa :))



Ertuğrul kendi kendisine gelmeyince 22 Mayıs 2014 Perşembe sabahı bize yol gözüktü hastaneye..
Doğum vakti belli olunca ben de doğum öncesi kuaföre gidebilen şanslı annelerden oldum.. Çarşamba günü gidip kaşımı falan aldırdım kendime geldim..

Perşembe sabah 8:30 da  hastanede olmamız gerekiyordu.. Ama biz evden çıkarken hem eşimin çantasını hem de anahtarları evde unuttuk :D

Yedek anahtar ara, çilingir çağır vs derken.. Hoş bir sabah oldu :D

Saat 10 civarı hastaneye yatış işlemleri bitmiş serumum bağlanmıştı..

Verilen suni sancılara rağmen rahimde kasılma- açılma olmadı.. Bütün gün her an doğum olabilir diye yemek ve su vermediler tabi.. Yürüdüm rahat bir doğum olsun diye, yoruldum oturdum.. NST bağladılar yattım.. 

Eşim NST ye verilere bakmak için her yaklaştığında Ertuğrul içerde coştu tekmeler tekmeler.. Babası uzaklaşınca o da tembel tembel yatmaya devam etti :D

Hatta bunu oyuna çevirdik eşim bir yaklaştı bir uzaklaştı güldük eğlendik.. :)






Akşama doğru Ertuğrul iyice hareketsizleşti..NST değerleri de artmıyor düşüyordu..

Hemşirelere söyledim.. Aç olduğunuz için normal. Bir de strese girmiştir çocuk dediler..

Hamileliğin başından beri oğlumu ve beni tabip eden doktorumuz sevgili Banu Yıldırım artık o hastaneden ayrılmıştı. Bize oldukça uzak başka bir hastaneye geçtiği için sağolsun benim için geldi o gece; siz gelin veya başka bir hekim yaptırsın doğumu demedi..

Gündüz hastaneye yatışım hastanedeki başka bir hekimin adına yapıldı. İsmini hatırlamadığım o hekimin yüzünü bilmiyorum; bir kere bile gelmedi çünkü yanıma.. Hemşireler "biz doktor hanıma gerekli bilgileri veriyoruz bir sorun olursa gelecek " dediler her sorduğumda.. 

NST değerlerine bakan eşim.. Neden hala gelmedi telaşları yavaştan başlamış..


Gece 23:00 olduğunda doktorum geldi.. Hala doğurmamışsın beni beklediniz dimi dedi gülüştük :)

Açılmayı kontrol etti çok az.. Kese hala patlamamış (suyum gelmemiş)..

Keseyi biz patlatalım hem doğumu hızlandıralım hem bir aksilik var mı bakalım dedi..
Bingo.. Suda mekonyum..

Bu kese elle patlatılıp doğum hızlandırılabiliyordu madem; Ertuğrul içerde yorulmuş acıkmış belli; neden daha önce müdahale edilmedi acaba; o gündüz hekimi neden hiç gelip bir bakma zahmetine katlanmadı diye aklıma gelmiyor değil hani..

Suda mekonyum ( bebeğin kakası.. yutarsa sıkıntı..mideye gitmesi enfeksiyon akciğere gitmesi hem enfeksiyon hem solunum açısından tehlike demek ) olunca sezeryana girdik..

Elbette her şey Allah vergisi; her biri birer imtihan. 

Yine de "acaba o gün daha erken bir doğum olabilse idi Ertuğrulum daha iyi olur muydu" diye aklıma geliyor ara ara.. İçerde iyice hareketsiz kaldığında ya başına bir hal geldi ise...

Aspirasyon (soluk borusuna kaçma) veya yutma yok dediler. Küveze girmedi oğlum.. Ama ya aslında ihtiyacı vardı ise..

Ne oldu oldu artık.. Sadece düşünceler işte...

Doğuma girerken epidural ister misin diye sordu doktorum.. Yok dedim uyutun beni.. Ne olduğunu biliyor olsam da doğum sırasında bir aksilik olur, Ertuğrul ile ilgili bir sorun olur, o zaman bir de benimle uğraşmak zorunda kalırsınız hiç gerek yok dedim..

Benden 2 ay önce görümcem sezeryan ile doğum yaptı. İlk doğumu da sezeryan olmasına rağmen tedirgin olduğu için şaşırmıştım..

O işler öyle değilmiş.. Bir taraftan heyecan, diğer taraftan tedirginlik.. Evet doktoruma güveniyorum; evet kolay bir işlem bir beyin ameliyatı kalp ameliyatı vs değil belki.. ama sonuçta genel anestezi ve sonuçta bir ameliyat.. Her ameliyatta masada kalabilirsin.. 

Ya oğluma bir şey olursa.. Ya oğlum doğar ama ben kalkamazsam bebeğim annesiz kalırsa.. Yok yok biz ikimiz de sağ salim uyanacağız kavuşacağız inşallah..

Böyle böyle bildiğim sureleri -duaları okuyarak gittim doğuma..

Ameliyathane buz gibi.. Yatırdıkları yatak (ameliyat masası yani) buz gibi.. Öyle olmalı kı bakteri - virus üremesin..

İki kolumu iki ayrı yanda bağladılar.. Karnıma batikon sürüldü.. Damardan bir ilaç verdiler ve 10 a kadar saymamı istediler..3 ten sonrası yok bende..

kızını bekleyen annem :)

oğlunu beklerken dokuz doğuran babası :)


Bir sasrıntı ve karnımın acısı ile uyandım.. Sedyeyle taşıyorlardı "yavaş! canım acıyor! " diye bağırdığımı hatırlıyorum.. Bağırabildim mi orasını bilmem içimden geçen bağırmaktı :D



Odama götürdüler.. 

Doğuma girmeden önce beklediğimiz oda değil.. Yeni farklı bir oda.. 

kapıdakı süsü ertesi gün fark ettim..hatta fark etmedim süslemediniz mi diye sordum gösterdiler :D


Oğlum yok..

Oğlum nerde.. Birazdan getireceklermiş..

oğlumun ameliyathaneden çıktığı an..


Yatağa aldılar.. Ameliyat önlüğünü çıkardılar. Pijama üstümü giydirdiler.. Karnımın üzerine bir kum torbası gibi ağırlık koydular..Gittiler..

Eee.. Oğlum nerde.. İyi mi.. Bana yalan söylemeyin..

Oğlumun fotoğrafını gördüm kendisinden önce..

Oğluşumu hazırlıyolar.. Ben hala narkoz etkisindeyim..

Yeni doğmuş bir kaç dakikalık Ertuğrulum.. 


Bir kıskançlık.. Ben O'nun annesiyim.. Ama herkes oğlumu benden önce gördü!!

Biraz sonra getirdiler miniğimi...Canımı..Nefesimi..

ilk dokunuş..seni seviyorum...şükürler olsun..


Bakışa gel :))


O ilk an.. Bu benim mi?.. Hoş geldin meleğim.. Nasıl tutulur.. Onun karnı aç emmesi lazım geç bile kaldı.. Oturmalıyım.. Yatarak nasıl olacak? Oldu mu? tutabiliyor mu.. Emecek mi.. Sütüm var mı...

Biraz denedi.. Ama olmadı sanki.. 

Topuğundan kan aldılar.. Hiç ağlamadı.. Aslan oğlum benim.. 
Ama ağlaması lazımmış.. Bu hayra alamet değilmiş..

Oğluşum yorgun.. Oğlum aç..

Hemşireler deniyor tutturmayı.. Annem deniyor.. Ben ağlıyorum emziremiyorum beceremiyorum diye..
Yan odadaki hastanın refakatçileri yardımcı olmaya çalışıyor..Yok .. Hastanenin pompası geliyor sütüm sağılıyor.. Evet süt var.. Ama Ertuğrul efendi almak istemiyor..

Neyse süt konusu şurada yazdığım ayrı bir konu.. Konuyu dağıtmayım..

Bir şekilde uyuyoruz gece..O ilk gece çok net değil hafızamda.. Ne kadar uyandık.. Nasıl oldu..

Sabah ayaklanmam ve yürümem gerekiyordu.. Serum direğinden destekle yürümeye başladım.. Yerimden kalkabilmek için destek ve yardım almam gerekiyordu. Canım yanıyordu.. Yine de beklediğimden iyiydim..

Sezeryanın üstünden henüz 6-7 saat geçmiş..


Nasıl bir psikolojiye girdi isem anında; lohusalık bütün hücrelerime hükmetmeye başladı bile..

Annem orada bana yardım için durur beklerken izin vermedim.. O sezeryanlı halimle kendim ilgilenmeye başladım oğluşla.. Bezini değiştirdim.. Giydirdim vs...

"bu çocuk benim!! benden başkası ilgilenemez!!"
" emzirebilmem ve onun beni emebilmesi için iyi bir etkileşim iletişim gerekli bize.. Ne kadar çok temas, ne kadar çok ilgi o kadar iyi"
"ilgilenmez başkasına bırakırsam ya sevmezse beni..!"
"annemi benden çok görürse ya annemi annesi zannederse..beni de emmiyor zaten.."

Ah o korkunç lohusalık ruh hali.. Hala tam geçmedi :D Ertuğrul 4 yaşında üstelik :D

Sonuçta.. Bir şekilde yaşandı o günler..

Ertuğrul 22 Mayıs 2014 Perşembe 23:25 civarı doğdu..Resmi kayıtta 23:30 yazıyor ama ağlamasını daha erken duymuşlar bizimkiler dışardan :D 
Cumartesi öğlene doğru da evimize geldik...

Hastaneden çıkışta hiç bir taşıma aracı kullanmadım.. Kucağımda götürdüm oğlumu.. (Yine aynı ruh hali.. Temas önemli.. O bir eşya değil poşette taşıyayım.. O benim oğlum kucağımda olmalı!! )

Öyle işte sevgili okur..

Bu da benim, oğlumun, bizim doğum hikayemiz..

Merak ettiklerini yorumda sorabilirsin.. Veya söylemek istediklerin varsa hiç çekinme e mi ? :)

Sevgiyle..

Yorumlar

  1. Ahhhh şu Doğum hikayelerimiz Allah sağlıkla nice güzel yıllar göstersin ,benimde aklımdaydı bir ara Defne'nin doğumunu paylaşmak okuyunca tekrar aklıma geldi,
    Sevgiler....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erkeklerin askerliği bitmez kadınların doğum hikayeleri derler ya :)

      Sil
  2. nice yaşları olsun kuzunun.
    benim de durumum bana verilen küçücük canlı oyuncak, oyuncağını vermek istemeyen küçük kız gibiydi. Ah o hormonlar...
    Ameliyat acısı, emzirememe, sürekli ağlayan minik...
    of ki ne of.
    Tatlı oğlunuzla güzel günler dilerim.

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah be Ece ablam.. Evlatlarını kaybettiğini biliyordum ama olayları bilmiyordum. blogta yazdın sanırım ama zaman ayırıp uğrayamadım bir türlü :( Allah yardımcın olsun. Ve güzel duaların için çook teşekkür ederim.. Bir ananın duası kabul olur bence..Hele de böyle sıkıntılardan geçmiş bir ananın :(

      Sil
    2. Sen öyle yayınları okuyup kendini üzme yavrum. İyi olmalısın sen ve hep iyi ol dilerim. Ben çok seneler geçtiği için bu acıları kanıksadım. Dualarımda hep varsın. Oğlunu ve seni sevgiyle kucaklıyorum canım.

      Sil
    3. Çokkk üzüldüm Ece ablam😔

      Sil
    4. Sırf üzücü şekilde yazdığım için sildim yorumumu yavrum. Sakın aklına bir şey gelmesin. Sevgilerimle...

      Sil
    5. Nasıl istersen güzel ablam..

      Sil
  4. hayırlı olsun Allah tüm isteyenlerle bana da nasip etsin inşallah :)

    YanıtlaSil
  5. benim hikayeme çok benzettim Tubacım Ertuğrul'un doğumunu... Ben de fazladan bir de epidural denemesi var :) olmayınca genel anesteziye geçiş... Yani 3 tane doğurmuş kadar varım suni sancı, epidural ve genel anestezi.. :) Ertuğrulcuğumun daha nice yaşlarını güzel haberlerle okuyacağız inşallah... sevgi en güçlü ilaç ... ikinizi de öpüyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. seninki de fena :D inşallah idilcim çok teşekkür ederim.

      Sil
  6. Annelik duygusu bütün kadınlarda aynı. Onu anladım yazını okuyunca. Uzun sürmüş doğum serüveni. Ama çok şükür sağ-salim kavuşmuşsunuz küçük beye. Rabbim nice güzel yaşlarını göstersin size.❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şükür 🙏🙏🙏 amin inşallah teşekkür ederim ☺

      Sil
  7. Ayyyyyyyyyy korktum valla okurken sanki ben doğuma gidiyormuşum gibi:))))ay dedim kız Müjde iyi ki, evlenmemiş, iyi ki hiç çocuk doğurmamışsın.:)) Demek şu anda tam 4 yaşında oluyor Ertuğrul, ismiyle yaşasın, Allah analı, babalı büyütsün canım.
    Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 😁😁😁 teşekkür ederim ablacim. Sevgiler

      Sil
  8. Mutluluğunuz daim olsunnn :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu konuda sen de bir şeyler söylemek ister misin ? Haydi durma sen de fikrini söyle :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Synacthen Depot 1mg Ampul

Şimdi diyebilirsiniz bu nasıl bir yazı başlığı.. Başlık değil ilaç adı.. Haklısınız da.. Amacım bu ilaç hakkında yazmak..İlaç nedir , nerelerde kullanılır, bizimle alakası ne; ne tür etkileri var.. E bunların hepini bir başlığa sığdıramayınca ilacın adı en iyi başlık oldu :D Önce teknik bilgilerden başlayalım.. Nedir bu synacten.. Synacthen depot 1mg ampul kas içine yapılan bir enjeksiyon.. " Kabadan " iğne.. Böbrek üstü bezlerinin çalışmasını sağlayan bir ilaç. Böbrek üstü bezi çalışıyor mu diye test için de kullanılıyor. ACTH -adrenokortikotropik hormon  takviyesi..Vücudun kendi ürettiği steroidlerin artırılması ilk hedef genel olarak. Kortizol , glokokortikoid, mineralokortikoid, androjen.. Ülseratif kolit, crohn, romatizma, kanser gibi hastalıkların yanında bazı nöbet çeşitlerinde de kullanılıyor. Dünyada ESESS tedavisinde birincil tercih ACTH takviyesi.  Ayrıca diğer epilepsi türleri ve otizm için de kullanılıyor. Biz ESESS için kullanıyoruz.

Ayak bağı kesme

Fotoğraf alıntı.. Selam kizlaarrr.. Simcik şöyle bir durum mevzuu bahis.. Malumunuz benim minnak bir miktar geriden gelmekte..21 aylık henüz yürümedi. Başka şeyler de var tabii dee, bu yazının konusu geç yürüme~ yürüyememe..

Reflu ah reflu...

Ertuğrul doğduğu günden beri reflu sorunu yaşıyor. Biz hep patalojik bir reflu dedik ama doktorlara anlatamadık. Biz de de hata var gerçi, çocuk gastroentroloji ye gitmedik hemen.. 4 ay bittiği sıralarda kilo persentili artık %2ye kadar düşünce yeter dedik gittik.. Gastrotuss baby diye bitkisel içerikli ve zor bulunan ithal bir şurup yazdı doktor. Firma ile iletişime geçip yakın eczanelerden birisine göndermesi ile ulaşabildik ilaca. Hemen etkisi başladı. Kusmalar ciddi oranda azaldı, hatta gaz sancıları bile azaldı. ( aslında çocuğun midesi yandığı için kıvranıyor biz de gaz sanıyor idik muhtemel)